Batuhan, Hava Zekası ve Sektörler Arası Bir Sohbet
Gökmen: Evet Batuhan merhaba.
Batuhan: Merhabalar.
Gökmen: Bugün biraz senden bahsedeceğiz. Öncelikle Batuhan kimdir ile başlayalım mı?
Batuhan: Tabii. Batuhan endüstri mühendisidir şu anda da Buluttan’da da iş geliştirme operasyonlarında yer almaktadır.
Gökmen: Peki Batuhan neleri sever? Endüstri mühendisliği ve iş zekası dışında biraz böyle kişisel tarafa da biraz dokunalım isterim.
Batuhan: Tabii ben müzik dinlemeyi, zamanımı, boş zamanlarımı müzik ve film, dizi artı yemek yapmak ve yemek yemeyi severim. Onun dışında felsefeye de biraz ilgim var ama son zamanlarda çok vakit bulamıyorum.
Gökmen: Niye çok mu çalışıyorsun?
Batuhan: Hı hı. Evet
Gökmen: Peki felsefe önemli. Bilgelik sevdası biliyorsun felsefe.
Batuhan: Tabii kesinlikle.
Gökmen: Sen de kendini yolda olan bir insan olarak tanımladığın için her zaman herhalde gittiğin yolda sadece endüstri mühendisi olmak ya da hava zekası şirketinde çalışmak değil. Felsefede bir sana sana bir sevda, bir ışık sağlıyordur diye tahmin ediyorum.
Batuhan: Tabii yani Batuhan kimdir sorusuna verilecek cevap aslında her an değişebilir. Çünkü yoldayız ve yaşıyoruz yani. Şu anki girdiğim yolda da Buluttan’la etki yaratmaya çalışıyorum. Ki Batuhan kimdire, kim olduğunu keşfetme sevdasındaki bir bireydir denebilir değil mi?
Gökmen: Kesinlikle.
Gökmen: Buluttan’la senin yolların nasıl kesişti? Endüstri mühendisi Bilkent, Ankara şimdi ben bunu aşağı yukarı hatırlıyorum tabii ki bu süreci ama biraz senden duymak isterim. O zaman ne yapıyordun? İş mi arıyordun Tesadüfen mi denk geldi? Bilinçli bir tercih miydi? Ne düşünerek nasıl gelişti o süreç? Biraz anlatsana.
Batuhan: Aslında her öğrenci, her mühendis öğrencinin yaptığı gibi ben de yazın iş arıyordum, staj arıyordum kendime. Tecrübe kazanabileceğim bir yer. Ama buradaki motivasyonum şey değildi yani kurumsal tecrübelerim de oldu. Ne kadar az olsa da.
O tarzda tecrübe istemiyordum. İşin içinde olmak, yarattığın etkinin de farkında olmak aslında. Ve kazandığın tecrübe de bir noktada çok etkileniyor. O yüzden startup, girişimleri araştırıyordum. Burada Gökmen: Buluttan’da da açık pozisyon görmüştüm, iş geliştirme tarafında.
Şirketi araştırdığımda aslında hava zekası çözümleri üzerine çalışan bir şirket olması, farklı sektörler üzerinde geliştirilen farklı hizmetlerin olması ve daha bunun başlangıç diyebileceğimiz seviyede olması benim çok ilgimi çekti açıkçası. Burada da bir etki yaratmak, odağım olduğu için, tecrübe kazanmak odağım olduğu için. Çok iyi bir fırsat olarak gördüm açıkçası. Bulut’tan da yolumuzda bu şekilde kesişti.
Gökmen: Harika yani rüzgar arkadan da esti biraz herhalde. Anladığım kadarıyla. Nasıl görüyorsun geçen süre zarfında edindiğin tecrübeyi, yaşadığın zorlukları, mutlulukları, güzellikleri, buradaki ekip arkadaşlarını, burada işlere, insanlara liderlik eden hepsini şöyle bir değerlendirdiğinde şu ana kadar ne bekledin, ne buldun aslında?
Batuhan: Tabii genelden gelmem gerekirse aslında bir amaç uğruna toplanan bir ekip olması ve bu amaç uğruna ya birçok amaç var aslında ama genel amacımız hava zekasını bir şekilde geliştirip farklı sektörler üzerinde değer yaratmak. Bu süreç içerisinde çok farklı sektörle ilgili deneyimlerim oldu. Günlük haftalık işlerimde de aslında enerji içinde de kendi içinde farklılaşan süreçler var.
Yenilebilen enerjide mesela. Rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, hidroelektrik santrallerdeki hava zekasının yaratacağı etkiyi veya enerji dağıtım alanındaki mesela enerji tahminlemesi, bu tarz şeyler çok fazla karşıma çıktı ve havanın aslında her şeyi, herkesi ne kadar etkilediğinin farkındaydım.
Bu durum da hava zekasının da bir noktada şirketlerin gerçekten kullanabileceği, bundan inanılmaz faydalar sağlanabileceği bir şeyi görmek benim için bayağı hem tecrübe açısından hem kendi kişisel gelişimim açısından çok faydalı oldu. Birçok farklı sektöre de dokunabiliyoruz. Bu da çok önemli.
Gökmen: Ne bekledin? Ne buldun geçen süre zarfında.
Batuhan: Aslında beklediğim şeylerden fazlasını buldum diyebilirim. Yani burada bir süreden sonra inanılmaz talepler almaya başladık ve çok farklı sektörler olduğu için de öğrenimler konusunda da aslında bayağı öğrenimim oldu. Diğer hangi sektör ne şekilde opere ediyor? Hangi iş operasyonları mevcut? Ve burada hava zekasının dahiliyeti nasıl olabilir?
Bu konularda çok öğrenimlerim oldu. Beklediğimden çok çok daha fazlasını buldum bu açıdan. Aynı zamanda iş geliştirme alanında yer almak da çok değerliydi benim için çünkü bir noktada başında müşterinin temelde ihtiyacı olan şeyler oluyor. İstekleri oluyor ve bizim onlara sunduğumuz, sunabileceğimiz hizmetler oluyor.
Burada aslında çerçeveyi nasıl belirleyeceğimiz, nasıl hizmet sunacağımız ve hangi alanlara hava zekasını dahil edeceğimiz konularında karar vermek, bu konularda aksiyon almak, bu konularda uzun süren çalışmalarda bulunmak gerçekten faydalı oldu.
Gökmen: Buluttan burada aslında dönüşüm başlattı diyebiliriz. Weather Wise Transformation diyoruz biliyorsun biz buna. Birçok sektörü, hem iş çok sektörde hem maliyet optimizasyonu, hem farklı gelir kanallarından ek gelir yaratılması, hem de değişen iklim etkisi ve aşırı hava olayları başta insan ve ekipman güvenliği açısından bir sorumluluk üstleniyor ve bu dönüşümü başlattık.
Sen nasıl görüyorsun Türkiye’de ve dünyada şu anda hava zekası alanını, bu alandaki ürünleri, globalde birçok milyar dolar seviyesinde de milyon dolar seviyesinde değerlemeleri olan birçok yeni startup çıkıyor. Çok büyük şirketler bu işlere artık odak ayırmaya, enerji ayırmaya, kaynak ayırmaya başladı. Nasıl görüyorsun? Rüzgar arkadan esiyor dedik ama biraz daha belki bunu detaylandırabiliriz.
Batuhan: Kesinlikle rüzgar arkadan esiyor. Çünkü herkes bunu yapmak zorunda bir noktada iklim krizi denen bir gerçeklik var çünkü. Ya burada iklim krizini mitigation ve adaptation aslında, bir noktada engelleyebilir miyiz? Ve engellerken de aslında buna nasıl adapte oluruz soruları ön plana çıkıyor.
Burada Buluttan olarak ve diğer hava zekası şirketleri olarak kendimize adaptasyon kısmına, iklime nasıl adapte oluruz kısmını da konumlandırmış durumdayız. Çünkü azaltma ve bunun önüne geçme noktasında aslında çok da yapılacak bir şey yapılmadı şu ana kadar ve yapılacak şeyler de ne kadar etkili olur bilinmiyor. O yüzden herkesin yani devletlerin büyük şirketlerin, küçük şirketlerin buna adapte olması lazım bir şekilde. Buluttan ve diğer hava zekası şirketleri de o alanda aslında kendi gösteriyor.
Burada Buluttan olarak diğer milyar dolarlık şirketlerden ayrı olarak sektör odaklı ve ihtiyaç odaklı bir noktada konumlanıyoruz. Yani kendimizi herhangi bir sektörün, herhangi bir firmasında herhangi bir operasyona hava durumu zekasını dahiliyet konusunda en efektif, en doğru şekilde bir noktada hava durumu zekasını bu şirketlerin iş operasyonlarına entegre ediyoruz ve dönüşümü aslında gerçekten tamamlamış oluyoruz. Çünkü şu anda hem toplanan veri konusunda meteoroloji geride ve gözlem verisinin yetersiz olması da tutarsızlıkları, hiperlokaliteyi çok etkiliyor.
Burada Buluttan olarak aslında odaklandığımız alanlar hem farklı sektördeki şirketlerin iş operasyonlarına nasıl en efektif ve en doğru şekilde hava zekasıyla transforme edeceğimizin dışında bir noktada da aslında gözlem verileriyle topladığımız diğer ek kaynaklardan oluşan verilerle oluşan çözünürlüğü en granüler seviyeye indirmek aslında. Burda globalde de dediğim gibi yani en başta bunu yapmak zorundalar. Ve rüzgarı da arkamıza çok farklı noktalardan alıyoruz. Hem sektörel bazda hem de bu işin arka planındaki teknik tarafta da. O yüzden ben de Buluttan’ın bu konuda çok iddialı olduğunu ve ilerleyen zamanlarda da çok adından söz ettireceğine inanıyorum.
Gökmen: Süper! Umarım onun için mücadele ediyoruz. Dönüşümü başlattık. Bakalım nereye kadar götürebileceğiz yurt içinde, yurt dışında. O zaman havanız yerinizde olsun. Havanız gönlünüzce olsun diyerek bitirelim mi? Buluttan’ı takipte kalın.
Batuhan: Bu konularda çok öğrenimlerim oldu. Beklediğimden çok çok daha fazlasını buldum. Aynı zamanda iş geliştirme alanında yer almak da çok değerliydi benim için. Çünkü başında müşterinin temelde ihtiyacı olan şeyler oluyor, istekleri oluyor ve bizim onlara sunduğumuz, sunabileceğimiz, hizmetler oluyor.
Burada aslında çerçeveyi nasıl belirleyeceğimiz, nasıl hizmet sunacağımız ve hangi alanlara hava zekasını dahil edeceğimiz konularında karar vermek, bu konularda aksiyon almak, bu konularda uzun süren çalışmalarda bulunmak gerçekten faydalı oldu.
