Neda Mohamed ile Sohbet

Bu bölümde Buluttan Small Talks’a, teknoloji ile sosyal bilimleri harmanlayan veri odaklı stajyeri Neda Mohamed konuk oluyor.

Buluttan Small Talks / Neda Mohamed

Gökmen: Bugün Neda ile birlikteyiz. Buluttan Small Talks, Neda merhaba, hoş geldin.

Neda: Merhaba.

Gökmen: Nasılsın?

Neda: İyiyim, sen nasılsın?

Gökmen: İyiyim, iyiyim. Bugün seni dinlemeye geldik.

Neda: Teşekkür ederim.

Gökmen: Peki, kimdir Neda? Buluttan ile nasıl tanıştı? Şu ana kadarki deneyimi nasıl geçti? Boş zamanlarını nasıl geçiriyor? Başlayalım: Kimdir Neda?

Neda: Ben bu yıl mezun olacak 20 yaşında bir bilgisayar mühendisliği öğrencisiyim. Aslında şu an Buluttan’da çalışan en genç kişiyim. Tabii, belki bizden daha genç biri daha katılır. Aslında ilk başta bilgisayar mühendisliği okumak istemiyordum. Birkaç yıl önce burada olacağımı hiç düşünmezdim. Daha çok sosyal bilimlere ilgi duyuyordum, hâlâ da öyleyim. Ama bilgisayar ve veri biliminin, sosyal bilimleri daha iyi anlamak için bir araç olduğunu düşündüm. Başlangıcım bu şekilde oldu.

Gökmen: Peki Buluttan'ı nasıl keşfettin?

Neda: Okuldan sık sık şirketlerin iş ilanlarını Sabancı'nın platformu üzerinden paylaştığına dair e-postalar geliyor. Bir gün Buluttan hakkında bir e-posta aldım ve başvurdum. Şirketi arkadaşımın arkadaşı Tansylu’dan duymuştum—kendisi daha önce bu podcast’e katılmıştı—ama tam olarak ne yaptıklarını bilmiyordum. Bana oldukça yeni bir alan gibi geldi. Daha önce hiç Hava Zekâsı şirketi görmemiştim. Başvurdum, Güven’den bir telefon aldım ve şimdi buradayız.

Gökmen: Peki deneyimin nasıl geçti? Neler bekliyordun, neler buldun?

Neda: Oldukça öğreticiydi. Genelde tek başıma çalışan biriyim. Bilgisayar mühendisliğinde grup projeleri çoktur ama ben daha çok bireysel çalışmaya alışkınım. Burada olmak bir nevi şok oldu çünkü ekiplerle birlikte çalışmak, iletişim kurmak ve koordine olmak gerekiyordu. Beklediğim bir şeydi ama yine de çok şey öğrendim. İşin bu kadar dinamik ve yenilikçi olmasını beklemiyordum. Buluttan’da her gün yeni bir şey öğreniyoruz. Çözülecek bir problem için hazır bir protokol yok çünkü şirket hâlâ genç. Bu protokolleri biz oluşturuyoruz. Önceden çözülmüş bir probleme daha sonra farklı bir yaklaşımla tekrar dönebiliyoruz. Bir startup ile birlikte büyümek güzel bir şey. Bu, girişimlerde çalışmanın artılarından biri.

Gökmen: Peki biraz da rolünden bahseder misin?

Neda: Ürün tarafında başladım. Müşterilerin gördüğü arayüzler üzerinde çalışıyorum, enerji panellerini tasarlıyorum. Hesaplamaların doğru olduğundan ve görsel olarak iyi göründüğünden emin oluyorum. Katkı sağladığın ürünün birçok kullanıcı tarafından kullanıldığını görmek oldukça tatmin edici.

Gökmen: Ne kadar süredir Türkiye’desin?

Neda: 2.5 yıldır, neredeyse 3 yıl olacak.

Gökmen: Ve bunun yaklaşık 1/6’sı Buluttan ile geçmiş, öyle mi?

Neda: Aynen öyle.

Gökmen: Türkiye’deki yaşamla nasıl bağ kurdun? Seyahat eder misin? Sosyalleşir misin?

Neda: İlk geldiğimde genelde yabancılarla takılıyordum ama artık durum öyle değil. Şimdi daha çok Türk arkadaşlarım var, özellikle Buluttan ile. Her gün ofise gitmek bile başlı başına bir deneyim. Yolda insanlarla iletişim kuruyorsun, kültürü gözlemliyorsun ve gerçekten içine giriyorsun. Türk iş kültürüyle ilgili birçok şeyi öğrendim. Mesela Mısır'da öğle yemeği kültürümüz yoktur. Herkes kendi başına takılır. Çalışma saatleri içinde kahve içmeye çıkmak gibi bir kültür de yoktur. Ama burada bu çok yaygın ve bunu deneyimledim. Üniversitedeyken Türkiye’yi gezmeye çalıştım ama çok fazla yer göremedim. Karadeniz’e ve Akdeniz’e gittim ama keşke daha fazla seyahat etseydim. Dersler tekrar alınır ama zaman geri gelmez—bu yüzden varken değerlendirmek lazım.

Gökmen: Buluttan’a başvurmayı düşünenler için ne önerirsin?

Neda: Ben bilgisayar mühendisliği okuyorum ama hava durumu hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Gerçekten sıcaklık nasıl hesaplanır onu bile bilmiyordum! Ama bilgisayar mühendisliğinde soyutlama çok önemlidir. Hava uzmanı olmanız gerekmiyor; pozisyonun gerektirdiği beceriler yeterli.

Gökmen: Üniversitenin 3. veya 4. sınıfındaki öğrencilere ne söylersin? Buluttan için iyi bir eşleşme olabilirler mi? Bu karşılıklı bir uyum süreci. Buluttan senden bir şeyler bekliyor katılan da senden kariyer anlamında büyümeyi bekliyor.

Neda: En önemlisi: Kendi kendine öğrenmeye istekli olmalısın. Birçok şeyi iş başında kendin öğreneceksin. Mesela ben SQL bilmiyordum. Şimdi işimin çoğu SQL ile ilgili. Burada öğrendim. Özellikle yapay zekâ araçları öğrenme sürecini kolaylaştırıyor. Buluttan’a gelmek istiyorsan, kendi kendine öğrenme yeteneğine sahip olmalısın. Diğer her şey öğrenilebilir. Sadece nasıl öğrenileceğini bilmek yeterli. Nasıl öğrenileceğini bilirsen, hangi veri tabanını ya da aracı kullandığımızı öğrenmek de kolay olur. Ve ekip değiştirmeye de açık olmalısın.

Gökmen: Kısacası, Buluttan öğrenmeyi öğrenmiş insanlar için harika bir yer. Güzel bir ifade oldu. Çok keyifli bir sohbetti. Hadi güzel havalara selam göndererek veda edelim.

Havanız yerinde olsun!

Hemen Bir Demo Planlayın

Daha önce görülmemiş doğruluklarda hava tahminleri ile yeni bir çağ başlıyor!

Bize Ulaşın